Ne Yaparız /

Kurumsal İtibar Yönetimi

İtibar yönetimi bir süreç değil bir felsefedir. Bu felsefenin dokusu şirketin DNA’sına bulaşmışsa orada itibar yönetiminden söz edilebilir değilse “artistik hareketlerden” başka bir anlam taşıması mümkün olmaz. İtibarları zarar gören şirketler üzerine yapışan olumsuz algı o şirketin tarihinde iz olarak kalacaktır. Var oldukları sürece bir zamanlar toplumun, çalıştıkları işbirlikçilerinin değerlerini görmezlikten gelmenin bedelini ödemekle mükelleftirler

İade-i itibar belki iş sonuçları üzerinde, itibar kaybında olduğu gibi kendini doğrudan hissettirmeyecektir ama markanın üzerinde bir “gölge” olarak kalmaya devam edecektir.

Hiçbir şirket çok reklam verdiği için veya cirosu çok yüksek olduğu için itibar kazanmaz. Eğer bazı araştırmalarda “itibarlı ya da beğenilen ya da saygın” şirketler arasında yer almışlarsa bile bu sadece araştırma metodlarının sakilliğinden olabilir. Bu bütünsel değerleri oluşturan yüzlerce faktör var. Bir şirketi aradığınızda sekreterle kurduğunuz iletişimle algılama süreci başlar. Aynı şekilde ziyaret ettiğiniz bir şirketle ilgili karşılaştığınız elemanın söz ve davranışları o şirketin yönetim biçimi ve vizyonuna dair size pek çok ipucu verebilir. Dış göz önemlidir ve gerçektir.